Katılım Bankacılığı Notları
Katılım bankacılığı soruları da artık Segem sınavında soruluyor biliyor muydunuz?
İcap
İcap bir nevi bir sözleşme kurulumundaki ilk teklif olarak tanımlanabilir. “Bu malı bana
satar mısın?” veya “bu malı satın alır mısın?” ifadeleri sözlü icaba örnektir. Satıcının
karşı tarafa sözleşme metni sunması da yazılı icaba örnektir. Poliçe yenileme
dönemlerinde acente tarafından yapılan sözleşme tekliflerinde veya bireysel emeklilik
sözleşmelerinde yapılan tekliflerde olduğu gibi.
Kabul
Kabul ise icap yani ilk teklifin diğer tarafça onaylanmasıdır. “Bu malı sattım”, veya “bu
malı satın aldım” ifadeleri sözlü kabule örnektir. Alıcının kendisine sunulan sözleşme
metnini imzalaması da yazılı kabule örnektir. Sigorta ve bireysel emeklilik
sözleşmelerinde olduğu gibi.
Sözleşmenin Tarafları
Sözlesmenin tarafları icap ve kabulü gerçekleştiren taraflardır. Sözleşmenin geçerli
olabilmesi için tarafların akıl sahibi olması, baliğ olması, reşit olması gerekmektedir.
Bunun dışında vakıf, vasiyet, kefalet, yemin gibi tek taraflı irade beyanıyla oluşabilen
sözleşmeler de söz konusudur. Sigortalı ve sigortacı (ya da temsilen aracılar) da
sözleşmenin taraflarını temsil etmektedirler.
Sözleşmenın Konusu
Sözleşmenin konusu herhangi bir şey, ürün veya hizmet olabilir. Bir şeyin sözleşmeye
konu olabilmesi için; mevcut olması, vasıflarının belli olması, helal olması,
mütekavvim yani kendisinden istifade edilebilir olması, mülkiyette hazır bulunması,
teslim edilebilir olması, haciz konulmamış olması, bedelinin belirtilmesi, vadeli ise
zamanının bilinmesi gerekmektedir. Örneğin, bir araç satış sözleşmesinde aracın cinsi
veya bedeli tam belirtilmemişse sözleşme geçerli olmayacaktır
Eylül sınavında çıkan sorular için tıklayın
Bu paragrafta , pratik yapmanın becerilerde ustalaşmak için önemli olmasının birkaç nedenini tartışacağım. İlk olarak , bir beceriyi gerçekten öğrenmenin tek yolu, gerçek dünyada yapmanız gerekeni gerçekten yapmaktır. İkincisi , pratik yapmanın gerekli saatleri ayırmanın eğlenceli bir yolu olabileceğini düşünüyorum. Vardır ancak katılmıyorum olacak bazı insanlar. Üçüncüsü ve en önemlisi , insanların okuduklarının veya duyduklarının sadece %10-20’sini hatırlama eğiliminde oldukları söylenir. Üstelik teoriyi pratiğe döktüğünüzde bu sayı %90’a kadar çıkıyor. Sonuç olarak , uygulama ile açıklamayı takip etmek, bir beceride ustalaşmanın anahtarıdır.
aslında Yazınızda geçiş sözcükleri kullanmak, içeriğinizin okunabilirliğini artırmanıza yardımcı olabilir. Bu kelimeler metninizin akışına yardımcı olur ve okuyuculara cümleler ve paragraflar arasındaki ilişkiyi gösterir.
Mesela Yoast SEO’daki okunabilirlik kontrolü, geçiş kelimelerini kullanımınız hakkında geri bildirim sağlar. Ama onlar tam olarak nedir?
Şimdi neden bu kadar önemliler?
Aslında bunları nasıl kullanmalısınız?